Işıltısıyla kalbinizi çalan pırlantanızın, zamanla o ilk günkü ateşi kaybettiğini mi fark ettiniz? Yalnız değilsiniz. Uzmanlığı ışığı kırmak olan bu eşsiz taşlar zamanla ilk günkü parlaklığını kaybedebiliyor. Yüzeyi kaplayan yağ tabakası, taşın ışığı yansıtma potansiyeline gölge düşürüyor. Oysa evde kolaylıkla yapabileceğiniz pırlanta bakımı ile taşın ilk günkü parlaklığını, içinde yanan ateşi geri getirebilirsiniz. Rehberimiz değerli taşınızın ışıltısını korumanıza yardımcı olacak pırlanta yüzük bakımı tüyoları içeriyor. Nazik bir rutinle ışıltınızı geri kazanmaya hazır olun.
Pırlanta bakımının temel prensibi, taşın yüzeyinde kullanımla beraber biriken kiri veya tabakayı çözmektir. Krem ve losyonlar, sudaki kireç ve ter gibi birçok kalıntı pırlantının ışıltısını ödünç alıyor. Oysa basit evde bakım rutinleriyle pırlantanızın ateşli parlaklığını geri getirebilirsiniz. Üstelik pırlanta bakımı için ihtiyacınız olanlar sert kimyasallar veya profesyonel malzemeler değil. Kolaylıkla bulabileceğiniz ve güvenli pırlanta bakımı nasıl yapılır adım adım açıklıyoruz.
Küçük cam bir kasenin içine ılık su doldurun. Kullandığınız suyun temiz ve kireçsiz olması önem taşıyor. Bu nedenle içme suyu tercih edin.
Suyun içine amonyak ve losyon barındırmayan yumuşak bir sıvı sabundan birkaç damla koyun.
Kolye, küpe veya pırlanta yüzük bakımı için takılarınızı karışımın içine nazikçe bırakın. Ortalama 20-25 dakika takıları suyun içinde bekletin. Bu sırada herhangi bir şey yapmanıza gerek yok. Sabunlu su pırlantanın üzerindeki yağ ve kire nüfuz ederek birikintileri yumuşatıyor.
Şimdi nazikçe takılarınızı sudan çıkarın ve yumuşak bir diş fırçasıyla fırçalayın. Eğer çok girintili çıkıntılı bir takınız yoksa yumuşak mikrofiber bir bezden de yardım alabilirsiniz. Taşın üstünü altını ve montür bölümünü nazikçe temizlediğinizden emin olun.
İşte pırlanta bakımı bu kadar basit! Takılarınızı nemli bir bez yardımıyla duruladıktan sonra sabun kalıntısının kalmadığından emin olun. Mikrofiber kuru bir bezle kuruladıktan sonra kullanabilirsiniz. Pırlantalarınız tüm ışıltısı ile yeniden kullanıma ve anılarınızı aydınlatmaya hazır.
Evde Pırlanta Bakımı için kısa yol haritası:
Ilık su ve birkaç damla sıvı el sabunu kullanın.
Takıları bu suda 20-25 dakika bekletin.
Yumuşak kıllı bir bebek diş fırçası edinin.
Taşı ve altındaki girintileri nazikçe temizleyin.
Tüy bırakmayan nemli bir bezle durulayın, kuru yumuşak bir bezle kurulayın.
Pırlanta kolye koleksiyonumuzu incelerken, her tasarımın ışıltısını nasıl koruyacağınızı artık biliyorsunuz. Kullanım sürecinde ipuçlarını aklınızda tutabilir, düzenli temizlik ile ışıltıyı koruyabilirsiniz.
Günümüzde birçok kişi pırlanta takıların zarar görme nedeninin su olduğunu zannediyor. Oysa pırlantanın kendisi sudan etkilenmeyecek kadar sert bir madde. Su olsa olsa pırlantaların üzerinde ince bir kireç tabakası oluşturabilir. Ancak takıların madenine zarar verme potansiyeli var. Çünkü takıların metal aksamı yani montürü suyun içinde yer alan klor maddesi nedeniyle uzun vadede zarar görebiliyor. Bu nedenle pırlanta takılarınızı havuza veya denize girerken kullanmamalısınız. Mohs ölçeğinde 10 derece sertliğe sahip, doğadaki en sert minerallerden biri olan pırlantanın kendisi için endişelenmek yersiz. Ancak takının maden bölümünün yani pırlantanın yuvasının ilk günkü formunda kalabilmesi için biraz dikkat şart. Gelin suyun pırlanta takılar üzerinde nasıl etkisi olabileceğini biraz daha yakından bakalım:
Havuz ve şebeke sularında yer alan klor özellikle altın ve platin montürlerin yapısını zamanla zayıflatabiliyor. Dolayısıyla uzun vadede pırlantayı tutan tırnakların gevşediğini görebilirsiniz. Hatta düzenli kontrol veya bakım yaptırmadığınızda bu taşın düşmesine bile neden olabilir.
Deniz tuzu ise tıpkı sabun artıkları ve sudaki kireç gibi pırlanta yüzeyinde birikerek matlaşmaya neden oluyor. Taş yüzeyinde kirli bir görünüm, ışıltı kaybı, işte bu donuk film tabakasının sonucu. Deniz tuzu nedeniyle taşın ışığı yansıtma kapasitesinin azaldığını görebilirsiniz.
Son olarak su içinde yapılan hamleler zaman zaman kontrolsüz olabiliyor. Yüzerken fark etmeden takıya uygulayacağınız bir darbe istemeden hasar görmesine neden olabilir.
İşte tüm bu nedenlerden dolayı, yüzerken deniz ve havuzda pırlanta takılarınızı takmamalısınız. Benzer şekilde el yıkarken, bulaşık yıkarken veya temizlik yaparken de pırlanta yüzük modellerini çıkarmanızda fayda var. Herhangi bir matlaşma fark ettiğinizde düzenli pırlanta yüzük bakımı yaparak ışıltıyı uzun süre muhafaza edebilirsiniz.
Pırlanta yüzük temizliği için özel ve detaylı ipuçlarını sitemizde bulabilirsiniz.
Bahsettiğimiz gibi dünyanın en sert minerali olan pırlanta yine de gözünüze “yenilmez bir kuvvet” gibi görünmemeli. O da bir mineral ve kırılmaz değil. Zira sertlik yani çizilme direnci ile darbe direnci farklı şeyler. Diğer bir deyişle pırlantalar çizilebiliyor veya sert bir darbeye maruz kaldığında çatlayabiliyor. Bu nedenle pırlantaları birbirine temas etmeyecek şekilde, ayrı ayrı saklamalısınız. Peki pırlantayı çizilmelerden ve darbelerden korumak için muhafaza sırasında dikkat etmeniz gerekenler neler?
Pırlanta bileklikler gibi ince zincirli takıları her zaman kendi kutusunda ve kutuda yer alan ince tutacaklara geçirerek saklamalısınız. Bu sayede takıların taşırken hareket halinde kutunun içinde zarar görmesini önleyebilirsiniz.
Eğer pırlantanın kutusunu kaybettiyseniz veya sahip değilseniz, yumuşak bir kese kullanabilirsiniz. Ancak takıyı kese içine koymadan önce mutlaka yumuşak bir bez parçasına sarmalısınız.
Spor yaparken terden zarar görmemesi için pırlanta küpeleri çıkarmak şart. Ancak birçok kişi takılarını spor çantasının bir gözüne gelişi güzel koyuyor. Çantanın sert bir yüzeye çarpması ise taşın veya tırnakların zarar görmesi için yeterli oluyor. İşte pırlantığınız çatladı veya çizildi bile… Bu sorunların önüne geçmek için takılarınızı çıkarmanız gereken yerlere giderken yanınıza boş bir takı kutusu alabilirsiniz.
Düzenli pırlanta bakımı kadar muhafazası ve koruması da önem taşıyor. Siz de koruma önlemleri alarak pırlantalarınızın çok daha uzun süre size eşlik etmesini sağlayabilirsiniz. Unutmayın, hiçbir çizik pırlanta bakımıyla kamufle olamıyor.
Günümüzde detaylı temizlik için profesyonel çözümleri evimize getiren birçok yol var. Bunların başında ultrasonik temizleyiciler geliyor. Ancak söz konusu pırlanta gibi değerli taşlar olduğunda bu tip temizlik yollarına mesafeli yaklaşmakta fayda var. Özellikle lazerle işlenmiş ve dolgulu pırlantalarda bu tip yöntemler zarara neden olabiliyor.
Eğer evinizde pırlanta bakımı için sabunlu su banyosu yeterli gelmezse veya daha detaylı bir çözüm arıyorsanız özel bakım setlerini almalısınız. Setlerin pırlanta kullanımına özel olarak üretildiğinden emin olmanız gerekiyor. Mücevher temizliği için satılan sertifikalı solüsyonlar içerisindeki özel kir veya yağ çözücüler sayesinde kısa sürede gerekli pırlanta yüzük bakımını tamamlıyor. Ancak bu setlerin içeriğini incelemeli ve yüzüğünüzün taşının yanı sıra madenine de uygun olduğundan emin olmalısınız.
Madem evde pırlanta bakımı bu kadar kolay, sabunla veya sertifikalı temizleyicilerle pırlanta takıları kolaylıkla temizleyebiliyoruz. neden profesyonel bir takı bakımına ihtiyacımız olsun ki? Çünkü profesyonel kontrol derinlemesine temizliğin yanı sıra pırlantayı tutan tırnakların da sağlığından emin olmak demek. Bu nedenle yılda en az bir kez profesyonel mücevhercinize giderek pırlanta bakımı ve kontrol için destek almalısınız.
Profesyonel takı bakımı genellikle, uzman kontrolünü, derinlemesine temizliği gerekli hallerde cila ve onarım işlemlerini içeriyor. Mücevherciler sahip oldukları özel büyüteçlerle pırlantayı tutan tırnakların sağlığını kontrol ediyor. Herhangi bir gevşeme, darbe sonucu oluşan bir hasar, çatlak veya aşınma varsa onarımını yapıyor. Öte yandan profesyonel cihazlarla evde ulaşamadığınız noktalardaki inatçı kirleri temizliyor. takının metal kısmında herhangi bir çizik varsa veya parlatma gerekiyorsa bu işlemler de yine kuyumcunuz tarafından yapılıyor.
Birçok kişi pırlanta bakımı gibi kontrolü de ihmal etse de aslında bu göz ardı edilmemesi gereken bir rutin. Çünkü bir pırlanta kaybetmenin maliyeti yalnızca maddi kayıp demek değil. Belki evlilik teklifinizin anısını, belki sizin için hayatınızın dönüm noktalarından birinin ödülünü kaybetmek anlamına geliyor. Eşiniz, anneniz veya babanızla yaşadığınız güzel anıların sembolü olan takıların tırnakları gevşediğinde o nadide taş düşebiliyor. Eğer anılarınıza hak ettiği değeri vermek istiyorsanız kontrol ve pırlanta bakımını kesinlikle ihmal etmemelisiniz.
En güzel anılarınızın nişanı olan pırlanta takılarınızın kontrolü ve temizliği için 30 yıllık deneyimiyle Pare Pırlanta’yı tercih edebilirsiniz. Pare Pırlanta'nın tüm altın ve pırlanta ürünleri satın aldığınız tarihten itibaren 3 yıl içinde bakım garantisi altında oluyor.
Pırlanta yüzüğünüzün ışıltısını korumak için, kullanım yoğunluğunuza bağlı olarak her iki haftada bir veya ayda bir kez bu rehberde anlatılan nazik sabunlu su yöntemiyle temizlemenizi öneririz. Eğer yüzüğünüzü yemek yaparken, krem sürerken veya spor yaparken çıkarmıyorsanız, bu temizliği daha sık yapmanız gerekebilir. Öte yandan tırnaklı montürlerin altı daha çok kirlenir ve daha sık temizlik gerektirir.
Baget Yüzük Temizliği Nasıl Yapılmalıdır sorusunun yanıtı diğer blog yazımızda.
Kesinlikle hayır. Çamaşır suyu gibi klor içeren sert kimyasallar, pırlanta yüzüğünüzün metal aksamına ciddi zararlar verebilir, rengini bozabilir ve yapısını zayıflatabilir. Diş macunu ise aşındırıcı partiküller içerir. Pırlantayı çizmez ancak onu çevreleyen değerli metali (altın, platin) çizebilir ve matlaştırabilir.
Efektli Tektaş Yüzük Bakımı Nasıl Yapılır konusunda bilgi almak için yazımızı ziyaret edebilirsiniz.
Evet, pırlantanın ışıltısını en çok etkileyen faktör budur. Pırlantanın kendisi bu ürünlerden kimyasal olarak etkilenmez, ancak kremler ve losyonlar taşın yüzeyinde ve özellikle alt kısmında hızla birikerek yağlı bir tabaka oluşturur. Bu tabaka, ışığın taşa girmesini ve yansımasını engeller, pırlantanın "donuk" ve "cansız" görünmesine neden olur.
Artık pırlantanızın kaderi sizin elinizde. Bu basit adımları uygulayarak o sönük görünümü tarihe gömün. Gidin ve o 'ateşi' yeniden yakın; bırakın pırlantanız hak ettiği gibi parlasın ve hikayenizi anlatmaya devam etsin.
