Pırlanta seçerken hepimiz taşın parlaklığına, karatına bakıyoruz değil mi? Ama aslında o taşı parmağınızda parlatan ya da sönük gösteren bir bölüm var: Montür. Yani pırlantanızın evi. Bu bölüm, temelde bir el gibi taşı tutar.
Mücevher ustaları, montürün pırlanta kadar hayati olduğunu bildiğinden bu yapıya büyük emek verir. Çünkü bu çerçeve, taşı dış etkenlerden korur, ışığı ne kadar alacağına karar verir ve hepsinden önemlisi o taşa bir kimlik kazandırır.
Montür, değerli taşların mıhlanması için hazırlanan, altın veya platinden üretilen çerçeveye denir. Çoğunlukla tırnaklı yapıdan oluşur. Temel işlevi taşı düşmeye ve darbelere karşı korumaktır. Yani elinize aldığınız bir yüzüğe duyduğunuz güven onun eseri.
Pırlanta ne kadar nadide olursa olsun, onu taşıyan metal gövde ve taşı kavrayan tırnaklar doğru tasarlanmamışsa, bu nadide taş yuvasından ayrılabilir. Kaybolan taşların, giysilere takılan takıların sorumlusu da işte bu bölümdür. Montürün işlevi, sadece bir taşıyıcı olmakla sınırlı değildir. Taşı ne kadar yukarıda tutacağı, ışığın taşın altından girip giremeyeceği veya metalin renginin taşın rengine nasıl yansıyacağı tamamen bu yapının sorumluluğundadır.
Pırlanta montür çeşitleri, farklı teknik stilleri ifade eder. Tırnaklı, sıvama, kanal veya halo gibi çeşitler, hem kullanıcının yaşam tarzına hem de hedeflenen ışıltı seviyesine göre seçilmelidir. En popüler çerçeve tipi, ışığı maksimize eden tırnaklı olanlardır.
Seçim yaparken sadece göze hoş gelene değil, kullanım alışkanlıklarınıza en uygun olana yönelmelisiniz. Bir ofis çalışanı ile aktif spor yapan birinin ihtiyacı taban tabana zıttır. İşte en sık karşılaşılan pırlanta montür türleri ve karakterleri:
Tırnaklı: Bir klasiktir ve klasiklerden vazgeçmeyenlerin seçimi olur. 4 veya 6 adet metal tırnağın taşı kavradığı modeldir. En büyük avantajı, taşın etrafını ve altını açık bırakarak maksimum ışık girişine izin vermesidir. Tektaş denince akla gelen o ikonik silüet budur. Daha az metal, daha çok taş demektir.
Sıvama: Metalin taşı çepeçevre sardığı, adeta bir çerçeve içine aldığı modeldir. Tırnaklıya göre çok daha güvenlidir; taşın kenarları darbelere karşı koruma altındadır. Kıyafetlere takılma riski yoktur.
Halo: Merkezdeki ana taşın etrafının, daha küçük pırlantalarla çevrelendiği ihtişamlı model. Bu tasarımın sihirli bir yanı vardır: Merkezdeki taşı olduğundan çok daha büyük (bazen 0.50 karatlık bir taşı 1.00 karat gibi) gösterir. Gösterişi sevenler için akılcı bir illüzyondur.
Kanal: Pırlantaların iki metal ray arasına sıkıştırıldığı, tırnaksız bir tasarımdır. Alyanslarda veya suyolu bilekliklerde görürsünüz. Pürüzsüz bir yüzey sunar, taşlar metale gömülü olduğu için düşme riski minimumdur.
Her pırlanta kesimi, kendi geometrisine uygun bir yuva yapısına ihtiyaç duyar. Yuvarlak bir taşınız varsa şanslısınız, hemen her yuvaya uyum sağlar. Ama eğer Prenses kesim bir pırlanta beğendiyseniz dikkat! O sivri köşeler en hassas noktalardır. Mutlaka köşeleri 'V' şeklinde saran, korumacı bir çerçeve seçmelisiniz, yoksa ilk çarpma anında üzülebilirsiniz.
Kolyelerde de durum benzerdir; taşın boynunuzda dönmemesi ve dengeli durması için montürün ağırlık merkezi doğru ayarlanmalıdır. Doğru taş ve yapı uyumunu yakalamış zarif örnekleri incelemek için pırlanta kolyeler koleksiyonuna göz atabilirsiniz.
Montür seçiminde estetik kadar, metalin dayanıklılığı, rengi ve yüksekliği kritik rol oynar. Yüksek montürler harika görünür, 'ben buradayım' der. Ama kışın eldiven giyerken ya da elinizi cebinize atarken sürekli bir yerlere takılması canınızı sıkabilir. Konfor mu, gösteriş mi? Karar sizin.
Yükseklik Ayarı: Yüksek çerçeve, taşı parmaktan yukarıda tutar. Bu, pırlantayı devasa ve iddialı gösterir; adeta "ben buradayım" dedirtir. Ancak ellerinizi sık kullandığınız bir işiniz varsa bu yükseklik pratik olmayabilir. Düşük profil ise ciltle daha bütünleşiktir, güvenli ve konforludur.
Metal Rengi: Pırlantanız D-E-F gibi renksiz serisindense, beyaz altın veya platin montür bu beyazlığı destekler. Ancak G-H veya daha düşük renklerde bir taş seçtiyseniz, sarı veya rose altın bir montür harikalar yaratabilir. Altının sıcak tonu, taşın içindeki hafif sarılığı nötralize ederek göze batmasını engeller.
Tırnak Sayısı: 6 tırnak, taşı daha yuvarlak gösterir ve ekstra güvenlik sağlar. Öyle ki bir tırnak kırılsa bile taş düşmez. 4 tırnak ise taşı daha köşeli gösterir ama daha fazla pırlanta yüzeyini açıkta bırakır.
Bu detaylar pırlanta set seçimlerinde de geçerlidir. Küpe, kolye ve yüzüğün montür uyumu, genel görünümün kalitesini belirler.
Tırnaklı montürlerde 4 tırnaklı modeller taşı kareleştirir ancak daha çok ışığı içine saklar. 6 tırnaklı olan ise daha yuvarlak görünüm sunar ayrıca tırnaklar zarar görse dahi taşı korumada daha iyi performans sergiler. Usta tavsiyesi; pırlanta yüzük alırken mutlaka yapmanız gereken basit bir test var: Yeni bir pırlanta yüzük alırken vitrindeki ışıklara aldanmayın. Yüzüğü parmağınıza takın ve hafifçe saçınıza veya ince çoraba değdirin. Eğer tırnaklar takılıyorsa, o montürün işçiliği zayıftır. Bunu çorabın kaçmasından anlayabilirsiniz. İyi bir montür, pürüzsüz bir akış sunar.
Halo çerçeve seçerken merkezdeki taş ile kenardakiler arasında gözle görülür bir boşluk olmaması önemlidir. Bu boşluklar kiri toplayarak parlaklığa gölge düşürebilir.
Sıvama çerçeveli bir takı seçerken, bu kısmın altına büyüteçle bakmak şarttır. Kusurları en iyi gizleyen sıvama çerçeveler, kusurları görmemenize neden olabilir.
Sıvama çerçevede metalin kalınlığına bakmalısınız. Çok kalın metal bölüm taşı boğar ve küçük gösterir. İnce ve zarif bir çerçeve olması avantaj sunar.
Kolları taşlı montürleri seçerken yüzüğü takmalı ve parmağınızın tahriş olmadığından emin olmalısınız. Ayrıca yan taşların bitiş kısımları simetrik olmalı.
Evet, mücevherin vücutta taşındığı bölgeye göre ciddi teknik farklılıklar gösterir. Yüzük montürleri sürekli darbe ve sürtünmeye maruz kaldığı için daha kalın ve dayanıklı bir yapıya sahip olur. Küpe montürleri kulak memesini sarkıtmamak adına hafiflik ve ışık geçirgenliği odaklı tasarlanır.
Bir yüzük ile bir küpenin "ev" anlayışı aynı değildir. Yüzük, kapı kollarına çarpar, çanta içinde anahtarlara sürter, el yıkarken suya maruz kalır. Bu yüzden pırlanta yüzük montürleri daha tok, tırnakları daha güçlü ve tabanı daha sağlam üretilir.
Ancak küpelerde öncelik "yerçekimine meydan okumak"tır. Ağır bir montür, küpenin kulakta aşağı bakmasına ve estetiğin bozulmasına neden olur. Küpe montürlerinde daha çok martini yani üç tırnaklı konik yapı gibi minimal tasarımlar tercih edilir. Böylece taş kulağa tam oturur ve ağırlık yapmaz. Işıltının yüze yansıması için yan taraflar mümkün olduğunca açık bırakılır. Farklı tekniklerin küpelerdeki hafifliğini görmek isterseniz pırlanta küpe modellerine bakabilirsiniz.
Bilekliklerde, özellikle suyolu modellerinde ise çerçevenin "esnekliği" devreye girer. Bileğin hareketine uyum sağlayan, dönmeyen ama kaskatı da durmayan eklem yerleri, kaliteli bir pırlanta montür bileklik ile sıradan olanı ayıran detaydır. Teknik özellikleri pırlanta bileklikler koleksiyonunda daha yakından inceleyebilirsiniz.
Elbette, yüzüğünüzden sıkıldıysanız taşı söküp yeni bir çerçeveye takabiliriz. Ancak bu hassas bir işlemdir, taşın çapına ve derinliğine uygun yeni bir yuva şarttır.
Özellikle Halo modeller veya tırnak diplerinin parlak tutulduğu illüzyon çerçeveler taşı olduğundan çok daha iri gösterir.
Zamanla üzerindeki rodyum kaplama aşınırsa alttan hafif bir sarılık (kendi rengi) çıkabilir. Basit bir bakımla ilk günkü haline döner.
Kesinlikle etkiler. Çerçevedeki metalin ağırlığı, metalin türü ve üzerindeki işçilik maliyeti belirler. Ayrıca montür üzerinde ekstra yan taşlar varsa, bu taşların karatı ve kalitesi de toplam fiyatı yukarı çekecektir.
Özetle; montür sadece bir metal parçası değil, tasarıma değer ve kalite katan işçilik ürünü bir çerçeve. Siz de zaman kaybetmeden Pare Pırlanta koleksiyonunu inceleyin. 30 yılı aşkın Kapalıçarşı tecrübesi ile tasarladığımız mücevherlerde öncelik kalitedir. Atölyemizde müşterilerimizin en çok tırnak batmasından endişe ettiğini görüyoruz, bu yüzden sıvama modellerde kenarları ekstra yumuşatıyoruz… Tırnakların ideal kalınlık ve dayanıklılıkta olduğundan emin oluyoruz. Siz de kaliteli ve güven sunan pırlanta montürlerini ürünlerde görebilir, hemen seçim yapabilirsiniz.